Kedilerde tüy dökülmesinin en önemli sebebi %70 gibi bir oranla beslenme kaynaklıdır. Kullanılan mama’nın protein içeriği ve kalitesi tüy dökülmesine neden olabilir. Bunun yanı sıra ilkbahar ve sonbahar gibi mevsim geçişlerinde tüy dökülmesinde artış gözlemlenebilir. Kızgınlık dönemi ortam değişikliği ve çevresel stres faktörleri tüy dökülmesinde etkili olabilmektedir. Gerekli görüldüğü taktirde vitamin takviyesi ve beslenme düzeni ile sorun çözülebilmektedir.

Parazit tedavisi hem evcil hayvan sağlığı hem de hayvan sahiplerinin sağlığı açısından önemlidir. Zorunlu durumlar dışında ilk 45 – 60 gün arasında parazit tedavisine başlanmalıdır. Çünkü yapılacak olan karma ve diğer aşıların vücutta bağışıklık sistemini güçlendirici antikorların yeterince oluşması için hayvanlarda parazit görülmemesi gerekir. Parazit tedavisi sonrası yapılacak olan koruyucu aşıların başarılı olmasını iyi yönde etkilemektedir. Parazit tedavisi her 3 ayda bir tekrarlanması önerilir, bazı durumlarda 2 ayda bir yapılabilir.

Bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır. 6 ay gibi bir erken dönemde kısırlaştırmayı uygun gören hekimler olduğu gibi 1 – 1.5 yaş sonrası kısırlaştırmayı öneren hekimlerde bulunmaktadır. Bu konuda Vet. Hekim. Fevzi Ateş ‘in görüşü ise, kedilerde en az 2.5 kg yada 1 yaş üzeri kısırlaştırmayı öneriyoruz. Çünkü üregenital sistem bu süreç sonrası gelişimini tam anlamıyla tamamlar ve sağlıklı bir kısırlaştırma prosesi elde edilir. Erken yapılan kısırlaştırmalarda ilerleyen dönemde, idrar kanalında taş ve idrar yolu enfeksiyonu ile daha sık karşılaşılmaktadır. Kızgınlık döneminde kısırlaştırma uygun değildir. İstenirse cerrahi yöntem yapılmayıp, ilaç tedavisi ile kızgınlık dönemi 6 ay gibi bir süre ertelenebilmektedir. Hırçın (Saldırgan) yapıya sahip kedi ve köpekte kısırlaştırma olumlu sonuçlar vermektedir.

İdrar yolu ya da böbrek taşları genetiğinde var ise yanlış beslenmenin de tetiklemesi ile özellikle erkek kedilerde yoğun olarak görülmektedir. Kısırlaştırma metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. Yavaşlayan metabolizma beslenmenin de etkisi ile taş oluşum riskini arttıracaktır. Kısırlaştırma direk olarak vücutta taş oluşumuna sebep olmaz. Ancak uygun beslenme düzeni ile kısırlaştırılma yapılsa da yapılmasa da taş oluşum ihtimali azaltılabilir.

Pireler her mevsim canlı kalabildiğinden ve dışarı çıkmasalar bile pire yumurtalarını kıyafet veya ayakkabılarımızla onlara taşıyabildiğimizden yapılmasını öneririz.

Köpeklerde ayda birden önce banyo yaptırılmasını önermiyoruz. Ancak yeni nesil deri altı yağ tabakasını azaltmadığı kabul edilen bitkisel şampuanlarla haftada bir de yıkayabilirsiniz. İnsan deri pH'ı ile hayvanlarınki farklıdır. Köpeklerde ırk, cinsiyet ve iklime bağlı olarak deri pH'ı 5.5 ila 7.5 arasında değişmektedir. İnsanlarda ise deri pH'ı 5.2-6.2 arasındadır. Uygun pH'lı şampuan kullanılmaması deride tahrişe, deri direncinin kırılmasına ve bağışıklığın zayıflamasına neden olmaktadır. Bu nedenle uygun pH'lı (genellikle pH 6.5-7) şampuanlar kullanılmasını öneriyoruz. Arap sabunu pH'ı 9.5-10, bebek şampuanı pH'ı 5.5 olduğundan kullanılmamamalıdır.